Protez Bacağı Devlet Karşılıyor Mu? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Açısından Bir İnceleme
İstanbul’un kalabalık caddelerinde yürürken bazen dikkatimi çeker: Yokuşlardan çıkarken zorlanan yaşlı bir adam, ya da engelli sandalyesine bağlı bir kadın. Sokakta gördüğüm bu görüntüler, bana sürekli olarak şu soruyu sorduruyor: “Engelli bireylerin yaşamını kolaylaştırmak için devlet ne kadar sorumluluk alıyor? Protez bacağı devlet karşılıyor mu?” Bu yazımda, protez bacak gibi önemli bir sağlık hizmetinin erişilebilirliğini, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet perspektifinden inceleyeceğim. Hep birlikte, bu sürecin neden daha fazla eşitlikçi olması gerektiğini keşfedeceğiz.
Protez Bacak ve Erişilebilirlik: Herkes İçin Eşit Fırsat Mı?
Protez bacak, fiziksel engelli bireyler için önemli bir yaşam kalitesi faktörü. Ancak bu protezlerin devlet tarafından karşılanıp karşılanmadığı, maalesef herkesin ulaşabileceği bir bilgi değil. Türkiye’de, belirli kriterlere sahip engelli bireyler için protez bacak ve benzeri ortopedik cihazlar devlet tarafından karşılanabiliyor. Fakat bu, her durumda geçerli değil. Örneğin, devletin ödeme yaptığı protezler, genellikle belirli standartlarla sınırlı ve bazen kullanıcının ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olabiliyor. Çoğu zaman, daha gelişmiş ve bireyin yaşam kalitesini artıracak protezler için bireyler kendi bütçelerinden harcama yapmak zorunda kalıyor.
Bu durumu, her gün toplu taşımada gördüğüm bir sahne üzerinden örneklendirebiliriz. Bir sabah, Eminönü’nden Kadıköy’e giden dolmuşta, protez bacak kullanan bir kadın yanımda oturuyordu. Kadın, protezinin çok eski olduğunu ve sürekli sorun çıkardığını anlatıyordu. “Devletin sağladığı protez, benim ihtiyaçlarımı karşılamıyor. Bu yüzden sürekli kendi paramla yenisini almak zorunda kalıyorum,” demişti. Bu konuşma, sadece bir örnekti ama bana, devletin desteğinin neden her zaman yeterli olmadığını düşündürdü.
Toplumsal Cinsiyet ve Protez Bacak: Kadınların Yaşadığı Zorluklar
Protez bacak meselesi sadece ekonomik bir problem değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyetle de yakından ilişkili. Kadınların, engelli olduklarında karşılaştıkları zorluklar genellikle daha karmaşık ve katmanlı. Kadınlar, engelli bireyler olarak yalnızca fiziksel engelleriyle değil, aynı zamanda toplumun dayattığı cinsiyet rollerinin de etkisiyle mücadele ediyorlar. Sosyal hayatın her alanında var olma çabası, fiziksel engelleri aşmaktan çok daha fazla şeyi içeriyor. Kadınlar, engelli olduklarında daha fazla dışlanma, ayrımcılık ve cinsiyetçi bakış açılarıyla karşı karşıya kalıyorlar.
Bir arkadaşımın anlattığına göre, “Engelli bir kadın olarak protez almak için gittiğim hastanede, bana yönelik tavırlar çoğu zaman küçümseyiciydi. Sanki ‘senin ne işin var burada?’ diyorlardı.” Yani, toplumsal cinsiyetin engelli kadınlar üzerinde yarattığı baskılar, onların sağlık hizmetlerine erişimini de etkiliyor. Bu tür ayrımcılıklar, sadece maddi değil, duygusal ve psikolojik etkiler de yaratıyor. Devletin sağladığı sağlık hizmetlerinin, cinsiyet ve engellilik arasındaki bu kesişimi ne kadar göz önünde bulundurması gerektiği bir başka önemli sorudur.
Çeşitlilik ve Sosyal Adalet: Herkesin Erişebileceği Sağlık Hizmetleri
Sosyal adaletin, sağlık hizmetlerinde gerçekten ne kadar sağlandığına bakmak gerekiyor. Protez bacak, yaşam kalitesini artıran bir donanım olsa da, bu hizmetin herkes için eşit erişilebilirliği tartışmalı. Düşük gelirli bireyler, çoğu zaman devletin sağladığı protezlere mecbur kalıyor, ancak bu protezler çoğunlukla basit ve kısa ömürlü olabiliyor. Türkiye’de, devletin sağladığı protez bacakların çoğu, sınırlı bütçelerle yapılmakta ve her bireyin ihtiyaçlarını karşılamayacak kadar standartlaşmıştır. Özellikle düşük gelirli insanlar için, en basit protezlerin bile alımı çok zorlayıcı olabiliyor.
Bir arkadaşımın yaptığı, “Benim engelli arkadaşım var, protez bacak almak için aylarca bekledi, ama devlet sadece basit bir protez sağladı ve o da birkaç ay içinde bozuldu,” şeklindeki yorumu, bu adaletsizliğin somut bir örneğiydi. Gerçekten de, sosyal sınıf farkı, protez bacak ve diğer sağlık hizmetlerine erişimde büyük bir engel teşkil edebiliyor. En gelişmiş protezlerin, daha zengin kesimler için erişilebilir olduğu bir sistem, engelli bireylerin daha kaliteli bir yaşam sürmelerini neredeyse imkansız hale getirebiliyor.
Protez Bacak: Gelecekte Ne Olacak?
Protez bacak gibi sağlık hizmetlerinin, toplumsal cinsiyet ve sınıf farkları göz önüne alınarak yeniden yapılandırılması gerektiği çok açık. İleri teknolojilerle üretilen protezler, günümüzde her bireyin ulaşabileceği fiyatlarda değil. Ancak, devletin bu alanda daha kapsamlı bir düzenleme yapması, sağlık eşitsizliklerini azaltmaya yardımcı olabilir. Özellikle engelli bireylerin daha iyi koşullarda yaşamaları için devletin sadece maddi değil, duygusal ve psikolojik destek de sağlaması önemli.
Bir sabah, bir kafede, protez bacak kullanan bir kadının elindeki telefonla hastane randevusu aldığını gördüm. Kadın, randevu aldıktan sonra derin bir nefes aldı ve “Keşke daha kolay olsaydı,” dedi. Bu, sosyal adaletin eksikliğini en net gösteren örneklerden biriydi. Gerçekten de, engelli bireyler, basit bir protez için bile savaşmak zorunda kalıyorlar. Bu yazıdan sonra, belki de biraz daha duyarlı oluruz ve herkesin eşit sağlık hizmetlerine erişebilmesi için sesimizi duyururuz.